Zafer Karakuş

ZAFER KARAKUŞ (1958)

Erken yaşlardan itibaren kültürel bir atmosferde yetişerek sanata yetenek ve tutku ile bağlanmıştır. Sanatçının İstanbul’da doğu batı sentezinde büyüyen ruhsal zenginliği, çalışmalarını daha etkileyici bir hale getirmektedir. Sanatçı dünyayı kendi bilincine göre yeniden kurmak için önce kafasında parça parça ediyor, sonra o parçaları bir düş sıralamasıyla birleştirerek yeni bir metafizik dünya oluşturuyor. Modern dünyanın birey üzerinde yarattığı yıkıcı etkiyi hem geometrik, hem soyutlama, hem ekspresif bir boyutta renkle bütünleştirerek sentezliyor. Soyut renk lekeleriyle somuta ulaşıyor. Resimlerinin durağan ve hareketsiz olmasını asla tercih etmeyip, onları ayağa kaldırarak, tıpkı müzikteki notalar gibi kurgulayıp, renklerin tuval üzerinde dans etmesini sağlıyor. Kendi iç sesini, iç rengini. iç özgürlüğünü ve bilinçaltını içinde esen fırtınalarla birlikte metafizik iç dünyasını ortaya çıkarıyor. Resimlerinde renklerin çizgisel devinimini sağlayarak, daha çok sezgisel hissettirme şeklinde izleyiciye sunuyor.
Hayat boyu biriktirdiklerinin ve öğrendiklerinin sentezinden yeteneğiyle birlikte eserlerini oluşturuyor. Bu eserler tamamen kendi özünden damıtıldığında benzersiz ve özgün olabiliyor. Hayal ve düşüncelerini kendi kıyafetlerinden oluşturarak üretilen eserlerinin kendi çığlığı olmasını sağlıyor. Kanada'nın Toronto müzesinde üç adet resmi mevcuttur. Ankara Resim heykel müzesinde de bir eseri bulunmaktadır..